İnsan Ne Yemeli, Ne Yememeli? Sorusuna Güzel Bir Cevap!

Günümüz insanlarına dayatılan hazcı ve tüketim endekli yaşam tarzını reddeden, geleneksel ve tabii olana ulaşma konusunda rehberlik etmeye çalışan, ''NE YİYECEĞİMİZİ ŞAŞIRDIK'' diyenler için kesinlikle okunmasını hatta tekrar tekrar okunmasını tavsiye edebileceğim bir kitap.

Kitap Gıda Güvenliği Hareketi Lideri Kemal ÖZER imzasını taşıyor.

Son olarak bu kitapta karşılaşmanız muhtemel olan bir çok etkileyici cümlelerden birini sizinle paylaşmak istiyorum:

''En son nehir kuruduğunda, en son ağaç kesildiğinde, en son balık tutulduğunda, beyaz adam paranın yenecek bir şey olmadığını anlayacak'' Ünlü Kızıldereli Şefi SEATTLE...



ÖZGECAN ASLAN




Acı bir merhaba sevgili dostlar,
Geçtiğimiz günlerde ülke olarak yaşadığımız acı bir olay nedeniyle daha önceki yazılarımın ''sağlıklı beslenme'' olan konusu dışına çıkma ve bu acı olay karşısında tarafımda oluşan düşünce ve hissiyatları blogumda paylaşma ihtiyacı hissettim. 

Mersin’in Tarsus ilçesinden hepimizin yüreğini yakan bir haber aldık geçen günlerde. Hissiyatımız sadece yüreklerin yanması ile kalmadı, insanlığımızdan utandık, aramızda dolaşan bazılarımızın insanlıktan ne denli çıkabileceğini görmek bizi hayrete düşürdü, hatta failler ile aynı cinsiyete aynı mesleğe sahip olmak bile bir an rahatsız etti birçoğumuzu.

Dikkatinizi çekiyor mu acaba, yukarıda bahsettiğim o kötü hissiyatları bizlere hissettirenler bir canavar değil, tarih öncesi bir yaratık değil, insanüstü bir varlık hiç değil, bu iğrenç ve çok acı olayın failleri ‘’İNSAN’’. Halbuki İnsan o kadar şerefli ve muazzam bir varlık olarak yaratılmıştır ki; yüce yaratan “Ben yeryüzünde bir halife yaratacağım” (Bakara 2/30)  diyerek insana yeryüzünün halifeliği görevini laik görmüş, "Gerçekten biz Âdem evlatlarını şerefli kıldık’’ (İsra 1/30) diyerek ona şeref gibi muhteşem bir özellik bahşetmiş ve "Biz, gerçekten insanı en güzel bir biçimde yarattık’’ (Tin 95 4-6) diyerek ne kadar üstün bir varlık olduğumuzu bizlere öğretmiştir. Ancak, bu muazzam varlığın bazen kendini ne kadar adi bir seviyeye düşürebildiğine hep beraber şahit olduk.
Bu acı olay sonrası eminim ki hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır, bugünden sonra her genç kızımız bir dolmuşa binerken bu olayı anımsayacak ve korkacaktır. Kız çocuğuna sahip her anne ve babanın içi kızı yanında olmadığı vakitlerde titreyecek ve endişeye kapılacaktır, kız kardeşe sahip her ağabey kardeşinin eve dönmesini tedirginlik içerisinde bekleyecektir. 

Bazı anlar vardır insanın zamanın durmasını veya zamanın geri alınmasını istediği, bu acı olayda da bu duyguyu eminim hepimiz hissettik, eminim hepimiz keşke zamanı geri alabilsek ve Özgecan’ın bu vahşete maruz kalmasını engelleyebilsek diye düşündük. Maalesef böyle bir imkanımız olmadı, olmayacak ancak şu andan itibaren yapmamız gereken bu acı olaydan dersler çıkararak yeni acıların yaşanmasını engellemek olmalıdır.

Bu konuda devlet, devletin ilgili kurumları ve sivil toplum kuruluşları kadına şiddet ve insanların katledilmesi ile ilgili acilen çalışmalar yapmalı ve bir an önce topyekun mücadele dönemi başlamalıdır. Bu noktadaki alınacak önlemleri ve yapılacak çalışmaları hep birlikte dikkatle takip edeceğiz, umarım tatmin edici çalışmalara en kısa sürede şahit oluruz.

Sevgili anneler ve babalar; öyle bir evlat yetiştirirsiniz ki insanların canını kurtarmak için kendi canlarını tehlikeye atarlar (ne demek istediğimi anlamak için lütfen bu videoyu izleyin: (http://www.zapkolik.com/video/bu-adam-gercek-kahraman-429187) ve insanlığın gururu olurlar, ancak öyle bir evlat yetişmesine neden olursunuz ki ‘’İNSANLARIN İNSANLIĞINDAN UTANMASINA’’ nede olurlar, son yaşanan olay maalesef buna örnek. 

Sevgili anneler ve babalar;
Çocuklarınızın yanında alkol almayın, kumar oynamayın,
Çocuklarınızın yanında kötü hareketleri, zararları alışkanlıkları övmeyin,
Çocuklarınızı şiddet içeren dizi, film, video, oyun vb. şeylerden uzak tutun,
Çocuklarınızın yanında başkalarına veya birbirinize şiddet uygulamayın,
Çocuklarınız yanında doğaya zarar verici hareketler yapmayın,
Çocuklarınız yanında hayvanlara zarar vermeyin, eziyet etmeyin,
Çocuklarınıza empati yapmayı, kendisini bir başkasının yerine koymayı öğretin,
Çocuklarınıza sevmeyi, saygı duymayı, merhameti öğretin,
Çocuklarınızı ilgisiz bırakmayın, onlardan sevginizi esirgemeyin,
Çocuklarınıza insanlığın onuru, en kusursuz örneği olan Hz. Muhammedi (s.a.v.) tanıtın, onun olaylar karşısındaki tavırlarını ve yüksek ahlakını öğretin,
Çocuklarınıza yalnız başlarına olduğu vakitlerde dahi yüce yaratanın onları gördüğünü öğretin,
Ve Çocuklarınıza cennete nasıl insanların gidebileceğini ve oranın güzellikleri, cehenneme ise nasıl insanların gideceğini ve oranın ne kadar korkunç bir yer olduğunu anlatın.

Ve sakın Unutmayın!

Çocuğunuzun;
- Hastaların iyileşmesini sağlayarak onları büyük dertlerden kurtaran bir doktor,
- Amansız bir illete karşı bulduğu tedavi ile binlerce insana fayda sağlayan bir bilim adamı,
- Yüzlerce çocuğa bıkmadan usanmadan yıllarca eğitim veren bir öğretmen olmasında veya korkunç bir katil, iğrenç bir tecavüzcü, ahlaksız bir hırsız olmasında sizin onlara vereceğiniz eğitim ve göstereceğiniz özenin büyük oranda etkisi olacaktır.

Özgecan’a Allahtan rahmet, yakınlarına ve sevenlerine Allahtan sabır, tüm ülkemize başsağlığı diliyorum. Bir daha böyle acıları yaşamamak ümidi ile…